Ticarete odaklanmış site sahipleri, öngördükleri bütçeleriyle e-ticaret sitelerinin bir şekilde ziyaretçi edinmesini amaçlar ve duruma göre başarılı da olurlar. Sitede satılan ürünlerin modellerinden fiyatlarına, site web tasarım çalışmalarının verdiği güvenden ödeme kanallarına kadar birçok nokta müşteriyi alıp almama konusunda etkiler. Eğer e-ticaret sitesinin sahibi tüm bu aşamalarda yeterli olduğunu düşünüyorsa, mutlaka göz önünde bulundurması gereken bir nokta daha gelir: O da tanıtımdır. Yani reklam ve pazarlama faaliyetlerinin nasıl yapıldığı...
Günlük hayatta ve özellikle internette reklamlara denk gelir ve kimi zaman bunlarla ilgileniriz. Eğer bir reklamı tıklayıp üstüne bir de alışveriş yapmışsak, kesinlikle reklam veren ya başarılı bir reklam kampanyası oluşturmuştur ya da şanslı günündedir. Şimdi size e-ticaret ile ilgilenenlerin göz önünde tutması gereken seçeneklerden bahsedelim…
Öncelikle arama motorları internet kullanıcılarının vazgeçilmezidir. Türkiye’de en çok kullanılan biri ABD (Google), diğeri Rusya menşeli (Yandex) iki arama motoruna reklam vermeniz önerilir. Sitelerde gösterilen bu reklamların banner veya metin olmaması gerekmektedir. Arama sonuçlarında gösterilen metin reklamlarına odaklanmalısınız.
Örneğin sitenizde hediyelik eşyalar satıyorsunuz. Sizce arama motoruna hangi kelime veya kelime öbeğini yazan kullanıcı karşısına çıkan reklamı tıklayabilir? Doğru anahtar kelimeler ve açıklayıcıyla, arama yapan kişiyi sitenize çekebilirsiniz. Bu tür reklamlar performansınızı etkileyebilir. Ayrıca, diyelim ki saat satışı yapıyorsunuz. Şehir merkezlerinde mi daha çok saatçi vardır, yoksa uzak ilçelerde mi? Hangi mağazalarda fiyat daha yüksektir? Örneğin Konya’da 25, Afyon’da 20 tane saatçi var ve bu iki vilayetin tam ortasında bulunan Akşehir’de ise 3 tane. Sizce ürünler arasında fiyat farkı var mıdır? Bu tip sorulara doğru yanıtlar verip doğru analizleri yaparak hedef kitlenizi belirlemenizi ve ona göre reklam vermenizi öneriyoruz.
Bir diğeri ise sosyal medya, hatta özellikle de Facebook ve Twitter. Eğer bütçeniz iyiyse, Twitter’ı bir kez denemenizde yarar var. Duruma göre, günlük en az 1.50 TL ile Facebook’ta reklam verebiliyorsunuz.
Belki doğrudan alışveriş için, sitenizin ziyareti için ya da sitenize ait duyuruları paylaştığınız sayfanızdaki bir gönderinin öne çıkarılması veya sayfanızın beğenilmesi için reklam verebilirsiniz.
Facebook’a reklam verirken sadece bütçeye değil, reklamların gösterileceği demografik yapıya da dikkat etmelisiniz. Örneğin, gençlere yönelik ürünler satan bir e-ticaret sitenizin olduğunu düşünelim. Örneğin; genç kızların kullandığı bir saç boyası markanız var. Siz bu reklamları 45 yaşında erkeklerin görmesini ister misiniz? Ya da bu kişilerin sizin reklamlarınızı görüp sitenize gelirler mi? Cevabınız evet olmalı. Çok istisnai durumlar olsa da bu genellikle böyledir.
Eğer hedef kitleniz genç kızlar ise, Facebook’a reklam verirken reklamlarınızı genç kızların görmesini sağlayın. Eğer, hedef kitleniz sadece Balıkesir şehrinde yaşayan kişilerse de sadece Balıkesir’de yaşayan kişilere reklamlarınızı göstermelisiniz. Daha kapsamlı bilgi almak ve Facebook’a reklam verme konusunda kurumsal yöntemler kullanmak isterseniz, lütfen bizimle iletişime geçmekten çekinmeyiniz.
Sektörünüzle ilgili bloglara tanıtım yazısı vermeniz uzun vadede işinize yarayabilir. Genel bloglar ve sektörünüzle doğrudan ilintili bloglarda yayınlanacak olan tanıtım yazılarını okuyanlar, merak edip sitenize girebilir. 10-100 TL arasında değişen fiyatları göz önünde tuttuğunuzda ve her 100 ziyaretçiden 10 tanesinin sitenize girdiğini, 5 tanesinin alışveriş yaptığını ve 2 tanesinin ikinci kez alışveriş yaptığını ve 1 tanesinin üçüncü kez alışveriş yaptığını hesaplarsanız bu yolun yararını görürsünüz. Dahası, siteniz SEO açısından da (yani arama motorlarında üst sıralara çıkmak için de) bu yönteme müteşekkir kalacaktır. Tanıtım yazısı nasıl olmalıdır diye düşünüyorsanız, daha önceden paylaşmış olduğumuz Kurumsal Firma Tanıtım Yazısı Örnekleri yazımıza da göz atabilirsiniz.
Her sektör için değil, ama kimisi için pop-up reklamlar düşünülebilir. Kullanıcının ziyaret ettiği sitede bir yeri tıkladığında açılan reklamla ilgilenmesi olası bir durum. Siz de bunu düşünebilirsiniz. Ancak pop-up reklamlar risklidir, bu konuda çok dikkatli olmanız gerekir. Markanızın bilinirliğini artırmayı isterken bir anda markanızdan nefret eden bir güruhu oluşturabilirsiniz.
Bir diğer tanıtım seçeneği ise tamamen ücretsiz: Eşiniz, dostunuz… Onlara, sosyal medya hesaplarından en az bir kez sitenizi paylaşmalarını tembihleyebilir ve onların arkadaşlarına ulaşabilirsiniz.
Banner reklam tuzağına aldanmayın! Her sitede ve her ülkeden ziyaretçiye açılan bu tip reklamlardan uzak durun. Eğer bu reklamı kullanmak istiyorsanız, doğru site türlerini ve ülkeyi seçmeyi sakın ola unutmayın. Reklam yayınlarken hedeflemenin çok önemli olduğunu ve maliyetlerinizi çok büyük oranda düşürebileceğinizi de unutmamanız gerekir.
Gelir paylaşımına dayalı siteleri değerlendirin. Böyle yerli ve yabancı siteler var. Sizin reklamlarınızı yayınlayan yayıncılar, siteleri üstünden yapılan alışverişten belli bir komisyon alıyor. Örneğin X sitesindeki reklamınızı birisi tıklayıp alışveriş yaptı. Böylece X sitesinin sahibi, ziyaretçisinin yaptığı alışveriş tutarının önceden sizin tarafınızdan belirlenen oranda bir kısmını alıyor. %2 ile %20 arasında bir oranı verebilirsiniz. Ürün satışında kazancınız standart ise mutlaka düşünün. Örneğin ürün başına %10 net kazancınız varsa, böyle bir sistemde %9 veya altında bir oran belirleyebilirsiniz. Özellikle tanıtım aşamanızda, yani ilk altı ayınızda işinize yarar. Sonrasında oranı yavaş yavaş düşürebilirsiniz.