İnternetten alışveriş her geçen yıl daha cazip hale geliyor ve bu büyüyen sektörde yerini almak isteyen girişimci sayısı da artıyor. Diğer yandan ne yazık ki bütçesi çok büyük olan firmalar da bu işe girişmiş durumda. Hatta farklı markaların ürünlerini birlikte sunan e-ticaret siteleri bile var. Durum bu denli rekabet barındırırken, yeni bir e-ticaret sitesi açacak kişiyi bekleyen ilk soru, hangi sektöre yöneleceği yönünde…
“Şu veya bu sektörde e-ticaret sitesi tutar…” demek yalan ve yanlıştır; çünkü bu, öngörülebilir bir şey değil. Yalnızca şu birkaç noktaya dikkat edilebilir:
Düşündüğünüz sektörde e-ticaret sitesi var mı? Eğer birden fazla varsa, yaygınlıkları neler? Herkesin ezbere bildiği isimler mi? Eğer düşündüğünüz sektörde hizmet veren birçok site varsa ve özellikle içlerinde çok ünlü olanlar varsa, başlangıçta işiniz zor. Rekabet edebilmeniz için dört veya beş haneli rakamlardan oluşan tanıtım çalışmalarını başarıyla yürütmeniz gerekecektir.
Düşündüğünüz sektörde üreticilerin durumu nedir? Tedarik sürecini nasıl rayına sokacaksınız? Düşündüğünüz sektörde bir şeyler satabilmeniz için, devamlı olarak üreticiyle irtibat halinde bulunmalı ve ziyaretçinin ilgi gösterebileceği ürünleri garanti gönderebilmelisiniz. Belki stoklama şansınız vardır; ancak yoksa, an be an tedarikçiden kendisinin ürün miktarını öğrenebilmeli ve sitenizi de bu yönde güncelleyebilmelisiniz.
Kazanç sağlayabilecek misiniz? Piyasadan daha hesaplı satıp, diğer yandan kârınızı arttırabilecek misiniz? Rakipleriniz ile rekabet edebilecek misiniz? Örneğin ekmek ve su gibi ürünler e-ticarete kolay kolay konu olamazlar. Peki sizin satıcısı olduğunuz ürünlerin piyasa fiyatları nedir? Piyasada 25 TL’ye satılan bir şeyi, siz de 25 TL’ye satarsanız tercih edilme şansınız düşebilir; çünkü 5-10 TL arası kargo ücreti de göz önünde bulundurulduğunda müşteri sizi tercih etmeyecektir. Fiyatı 25 TL olan ürünü 22 TL’ye çekip 30 TL ve üstü alışverişe ücretsiz kargo, vade farksız taksit olanağı gibi olasılıkları değerlendirebilmelisiniz. Kuşkusuz anlaşmalı olduğunuz tedarikçi, kargo şirketi ve bankayla sıkı pazarlığa girişebilmelisiniz.
E-ticaret siteleri için en önemli konulardan bir tanesi de Google’da üst sıralarda çıkmaktır. Çünkü çok fazla reklam bütçesi olmayan e-ticaret siteler için Google yani SEO en önemli müşteri kaynağı olacaktır. Bunun nedeni ise, SEO ile tıklama başına herhangi bir ücret ödemezsiniz.
Örneğin; Google Adwords ise tıklama başına 1 TL reklam harcaması yapabilirsiniz. 1.000 TL reklam bütçeniz olduğunu düşünürsek de, ortalama olarak her ay sitenize 1.000 kişi reklamlarla gelecektir. Ancak, SEO ile 1.000 TL’lik bir SEO Paketi ya da SEO Danışmanlığı hizmetiyle sitenize 5.000 kişi de gelebilir. Çünkü, SEO tıklama başı ücretler ile olmamakta, genel olarak sitenizin Google’da görünürlüğünün artırılması üzerine olmaktadır. Yani, SEO Paketleri ve SEO Danışmanlığı en az maliyetle en fazla geliri elde edebilmeniz için bir olanaktır.
Genel olarak günümüzde e-ticaret sektörü rekabete dayalı bir hale gelmiştir. Büyük oyuncuların birçoğu çok uzun süre sektörde dayanmaya çalıştıkları halde, kepenk kapatıp sektörden çekilmişlerdir. Şu anda büyük ve sonradan sektöre dahil olan oyunculardan; Markafoni, Morhipo gibi az sayıda site kalmıştır. Hepsiburada gibi çok daha köklü siteler ise, yıllar önce sektöre adım atmalarının getirdiği marka bilinirliği sayesinde hayatlarına devam etmektedir. Ancak, küçük ölçekli olarak sektöre dahil olmaya çalışan ancak, çok da fazla reklam bütçesi olmayan siteler ise, müşterisizlikten dolayı sitelerini kapatmak zorunda kalmışlardır.
Bu konuda sizin düşünceleriniz nelerdir? Siz hangi konuda e-ticaret sektörüne girmeyi düşünüyorsunuz? Müşterilerinize sunabileceğiniz avantajları ve eksik yanlarınızın analizini yaptınız mı? Bunlar, sizin ilerleyen süreçlerdeki yol haritanızda çok önemli etkenler olarak karşınıza çıkacaktır. Konuyla alakalı olarak merak ettiğiniz ya da fikrimizi öğrenmek istediğimiz kısımlar olursa da lütfen bizimle iletişime geçmekten çekinmeyiniz.