İşlerinizin sonunda işlerinizin benzer görüneceğinden ve eski web tasarım çalışmalarınıza benzemeye başladıklarından hiç kaygı duydunuz mu? Özellikle de düzenli olarak şablonlardan web tasarım yapıyorsanız bunun olduğuna iddiaya girebiliriz. Pekala, işte iyi haberler – yaratıcılığınızı asla kaybetmemenizin ve buna rağmen müthiş web tasarımları hızla ortaya çıkarmanızın yolları var. Bu yolları gelin birlikte daha yakından inceleyelim.
WordPress, internetteki bir numaralı web sitesi şablonu olarak birçok farklı türde web sitesi için temel oluşturmaya devam ediyor. Çok sayıdaki add-on (eklenti) ile WordPress web sitesi tasarım olanakları pratik olarak sınırsızdır. Yeni webmasterlar bu konuyu hatırda tutarak, gerçekleştirebildikleri en yüksek seviyede optimizasyona sahip web siteleri oluşturmayı kendileri için görev kabul etmelidir. Responsive bir web sitesine sahip olmak birçok nedenden ötürü özellikle önemlidir. WordPress’i temel şablonunuz veya web barındırma platformunuz olarak kullanıyorsanız işe responsive bir web tasarımı ile başlamanızın en önemli 5 nedeni aşağıda sıralanmaktadır.
Bir kullanıcının bir web sitesini sıklıkla ziyaret etmesinde birçok etken rol oynar. Özellikle e-ticaret sektörünün revaçta olduğu şu dönemde, tüketicilerin online alışveriş için tercihlerini etkileyen birçok unsur bulunmaktadır. Bir kişinin herhangi bir ürüne yönelmesinin fiyat, ihtiyaç, kullanılabilirliği gibi birçok nedeni vardır. Ama bir neden daha vardır ki tüketiciyi etkilemeyi başaran mükemmel etkenlerin başında gelir. Tüketiciyi etkileyen görsel sunum öğelerinden biri olan renklerdir bu etken.
Geçtiğimiz sene, Metro stil ile birlikte Polygonal sanat (çok kenarlı sanat), tasarımcıların aklını çalmayı başardı. Windows 8’in kendini web tasarım işlerinin içerisinde bulmasıyla birlikte, Polygonal tasarım; posterlerde, duvar kağıtlarında, t-shirt tasarımlarında ve telefon kapları gibi ürünlerde kendini göstermeye başladı. Daha sonra ise tasarımcılar bu stili web tasarımı konusunda da kullanmaya başladılar.